1930-1970 Eski Silivri’ de Bir Gezinti
Bu bölümde yapacağımız gezintide Silivri’nin bu yüzyıl başlarındaki ve geçen yüzyıl sonlarındaki durumundan söz edeceğiz, kimi yerde daha da gerilere gideceğiz.
Bu bölümde yapacağımız gezintide Silivri’nin bu yüzyıl başlarındaki ve geçen yüzyıl sonlarındaki durumundan söz edeceğiz, kimi yerde daha da gerilere gideceğiz.
Eski Silivri kilisesi ve bugünkü Fatih Camisi altında bulunan bu sarnıç, 1980 yılına gelinceye kadar bakımsız, yer yer duvarları oyulmuş, içi mahallenin çöpleriyle dolu viran bir yapıydı.
O devrin anlayışına göre Fatih Sultan Mehmet İstanbul’un belli başlı kiliselerini camiye tahvil ettirmiş ve bu da imparatorluğa doğru atılan temel bir adım olmuştur.
Etrafa hâkim dik bir yamaç üzerinde kurulan Selymbria kalesinin içinde birçok kilisenin mevcut olduğu malumumuzdur.
Bu kilise tamamen ortadan kalkmıştır. Bugünkü Turgut Reis ilkokulunun karşısında 95-100 yıl kadar önce bir kilise mevcuttu. 40-45 sene evvel ise burada bir bahçe içinde eski kiliseye ait bir parça duvar, bir sütun başlığı ve sütun gövdelerinden ibaret kalıntılar durmaktaydı.
Silivri’de Alexios Apokaukos kilisesinin harap temelleri dışında kiliselere dair ne yazık ki pek bir şey kalmamıştır.
Milattan sonra 5. YY’da, İstanbul’un en parlak dönemlerinden birinde, kentin zenginleri bugün de olduğu gibi özellikle yaz aylarında surların dışında, görkemli ve çok güzel donatılmış saray ve köşklerde yaşıyorlardı.
Silivri İstanbul’un 67 km batısında Marmara Denizi’ne kıyısı olan güzel ilçelerimizden biridir.
Silivri adı ile ilgili antik ve güncel kaynaklarda birbirlerinden farklı bilgiler bulunmaktadır. Şehrin adı antik kaynaklar ve yazıtlarda bazen İyon lehçesiyle “Selübria, Selümbria, Selübrie” bazen de Dor lehçesiyle “Sahumbria” şeklinde yazılmaktadır.
Silivri (Selymbria) şehri, bugünkü Silivri koyunun doğusunda bulunan 56 metre yüksekliğindeki dik ve sarp bir tepenin üzerinde kurulmuştur. Zamanla bu tepenin etrafı surlarla çevrilip şehir geliştikten sonra surların dışına çıkmış ve yayılmıştır.