Silivri’nin Adı
Silivri adı ile ilgili antik ve güncel kaynaklarda birbirlerinden farklı bilgiler bulunmaktadır.
Şehrin adı antik kaynaklar ve yazıtlarda bazen İyon lehçesiyle “Selübria, Selümbria, Selübrie” bazen de Dor lehçesiyle “Sahumbria” şeklinde yazılmaktadır.
Silivri’nin Kuruluşu
Silivri (Selymbria) şehri, bugünkü Silivri koyunun doğusunda bulunan 56 metre yüksekliğindeki dik ve sarp bir tepenin üzerinde kurulmuştur.
Zamanla bu tepenin etrafı surlarla çevrilip şehir geliştikten sonra surların dışına çıkmış ve yayılmıştır.
Pers İmparatorluğu Devrinde Silivri
M.Ö. V. Yüzyılda bütün Anadolu ile birlikte bu yöre de Pers egemenliği altına girmiştir. Pers Kralı Kyros 546’da Lydia Kralı Kroisos’u yendikten sonra Traklarla komşu olmuştur. İon kentlerinin Perslere karşı başlattığı isyan hareketinden sonra Trakya kıyısındaki diğer şehirler gibi Slymbria da Perslerin hâkimiyetine girmiştir.
Helenistik Dönemde Silivri
Makedonya Kralı II. Filip, M.Ö. 341 yılında Trakya’nın büyük bir bölümüne, Kral Kersobleptes’i tahtından indirerek sahip olmuş, böylece egemenliğini Karadeniz’e kadar uzatmıştı. Kralın “Çelenk Nutku”na eklenen bir mektupta Silivri’nin II. Filip tarafından kuşatıldığından söz edilmektedir.
Roma İmparatorluğu Döneminde Silivri
MÖ. II. yüzyılın ortalarına kadar önemli bir devlet konumunda olan Slymbria’nın doğu komşusu olan Byzantion ve batı komşusu Perinthos’un güçlenmesinden sonra Slymbria önemini yitirmiştir. Romalılar buraya egemen oldukları sırada Slymbria bir köy konumunda idi.
Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Silivri
Osmanlı İmparatorluğu Anadolu’da sağlam temeller üzerine kurulduktan sonra Osmanlılar 14. yüzyılın başlarından itibaren Trakya ile ilgilenmeye başlamışlardı. Osmanlıların Silivri’ye ilk girişleri 1327 yılında İmparator II. Andronikos ve torunu genç Andronikos arsında cereyan eden saltanat mücadelesi sırasında gerçekleşmiştir.
Avrupa Türklerinin İstanbul ve Silivri’ye Akınları
Kavimler Göç’ünden sonra Avrupa’da büyük bir devlet kuran Avrupa Hunları, ilk olarak 378 tarihinde Tuna nehrini geçerek 395 yılından itibaren bütün Trakya’ya yayıldılar. Bizans İmparatorluğu Hunların tahrip edici bu baskılarından kurtulmak ve onları kendi topraklarından uzak tutmak maksadı ile ağır maddeler imzalamak zorunda kaldılar.
Bizans İmparatorluğu Döneminde Silivri
Trakya’daki kalelerden sahil yolu üzerinde ve Byzantion’a yakın olmasından dolayı önemli bir stratejiye sahip bulunan Selymbria kalesi de Bizans devrinde yeni baştan tahkim edilerek bir ileri karakol duruma getirilmiş ve güçlü akınlara karşı koyarak müdafaa kabiliyetiyle kendisinden söz ettirmiştir.
Cumhuriyet Döneminde Silivri
Kurtuluş Savaşı’nın sonunda Yunanistan’la imzalanan mübadele antlaşması ile Batı Trakya Türkleri ve İstanbul Rumları hariç, Yunanistan’daki Türkler ile Türkiye’deki Rumlar’ın karşılıklı olarak yer değiştirmelerine karar verilmiştir.