SEL SİLİVRİ’Yİ HARABEYE ÇEVİRDİ
Silivri’de etkili olan şiddetli yağış büyük hasara yol açtı. Çok sayıda araç sel sularına kapıldı. Sahildeki kafeteryalar, çay bahçeleri sular altında kaldı, bazı kayıklar sulara gömüldü. Sel suları, önüne gelen her şeyi kentin içinden geçen küçük dereden denize sürükledi.
Silivri’de geceden sabaha kadar süren şiddetli yağış geride çok büyük zarar bıraktı. Çok sayıda araç sel sularına kapıldı. Arabalar üst üste bindi. Silivri’nin içinden geçen dere yandaki sokaklardan taşarak denize ulaştı. Ve o sakaklarda bulunan tüm ev ve işyerleri çamurlu sulara teslim oldu. Bir buçuk metre yükseklikteki sel suları önüne ne aldıysa sürükledi. Üst katlarda kalan vatandaşlar evlerinde mahsur kaldı, saatlerce dışarı çıkamadı.
Sel sularının yanı sıra dalgaların dövdüğü Silivri sahili tanınmayacak halde. Kafeler, çay bahçeleri ve restoranların içi su doldu. Sandalyelerden mutfak eşyalarına kadar herşey çamura bulandı. Dükkan sahipleri sabahtan bu yana temizlik çalışmaları yürütüyor. Çalışmaların bir kaç gün sürmesi bekleniyor. Silivri Kiptaş konutları yakınında bulunan Saraybosna Sokak’taki boş alan da sel suları altında kaldı. Buradaki bazı araçlar sürüklenerek denize kadar ulaştı. Bir kepçe üzerinde mahsur kalan operatör zodyak botla kurtarıldı. Çevrede bulunan işyerlerinin bodrum katları da sular altında kaldı. Belediye ve İSKİ ekipleri kentin dört bir yanında sel sularını tahliye etmek için çaba sarf ediyor.
Selimpaşa’da yaşanan ise tam bir faciaya dönüştü. 200’e yakın araç sel suları ile denize sürüklenirken, maalesef can kaybı da yaşandı. Bir ilçeye 1 yılda yağması gereken yağmurun 3 saatte yağdığını göz önüne alırsanız durumun ne kadar vahim olduğu zaten kendiliğinden ortaya çıkar. Silivri’de 170 ila 220 kg. yağışın düştüğü söyleniyor. 1984’ten beri 4 kez sel baskınına maruz kalan ilçemizde bu güne kadar böyle bir felaket görülmemişti.
Silivri’de 08.09.2009 tarihinden itibaren yağan sağanak yağmur Silivri’de yaşamı olumsuz etkiledi. Yağış, ilçeye bağlı Merkez Mahallesi, Yeni Mahalle, Selimpaşa, Denizkent, Başkent, Basınkent, Koyukent ve Kıyıkent sitelerini etkiledi.
Evlerini su basan bazı vatandaşlar kendi imkanları ile suyu tahliye etmeye çalışırken, bazıları da sel tehlikesine karşı eşyalarını kamyonlara yükleyerek evlerini boşalttı.
Selimpaşa TEM Otoyolu bağlantı yolunun en çukur bölümü, şiddetli yağış nedeniyle yakınından çeken derenin taşması sonucu sular altında kaldı.
Yolun bir bölümü çökerken, derenin taşmasıyla oluşan sel suları yolun karşı tarafında bulunan evlere doğru aktı ve evleri yer yer bir metreye varan sularla doldurdu.
VALİLİK’TEN YAZILI AÇIKLAMA
İstanbul Valiliği’nden, sel ve taşkınlar nedeniyle Silivri merkezde de 1 kişinin evini su basması nedeniyle geçirdiği kalp krizinden hayatını kaybettiğini açıkladı.
Yazılı açıklamada, ayrıca, Silivri ilçesine bağlı Selimpaşa Beldesinde 1’i çocuk olmak üzere 4 kişinin sele kapılarak kaybolduklarının yakınlarının da ifadelerine dayanılarak tespit ve teyit edildiği belirtildi.
“4 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ”
İstanbul Valisi Güler de, Silivri Selimpaşa’da da 50’den fazla aracın denize sürüklendiğini ve bu olaylarda 4 kişinin hayatını kaybettiğini belirtti.
Güler, 55 yaşındaki Faruk Donat ile 30 yaşındaki Havvanur Korkmaz’un yaşamını yitirdiğini, Selimpaşa’da 1.5 yaşındaki bir bebeğin annesinin kucağından sele düşerek hayatını kaybettiğini ve cenazesine ulaşılamadığını, arama çalışmalarının da sürdüğünü, ayrıca Silivri merkezde de 67 yaşındaki bir vatandaşın bodrumunu sel basması nedeniyle kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiğini anlattı.
Güler, 13 yaralı vatandaşın bulunduğunu da belirterek, tedavilerinin sürdüğünü kaydetti.
Güler, Çatalca’da da yoğun bir sel baskını yaşandığını, bazı köylerin sulan altında kaldığını ve köprülerinin yıkıldığını belirterek, etkili yağış sırasında E-5 Karayolunun Selimpaşa’dan itibaren Silivri istikametinde trafiğe kapandığını ve yolun o sırada TEM’den verildiğini, şu anda ise yolların açık tutulduğunu kaydetti.
‘SEL RAPORU’
Sel bölgesinde helikopterle yaptığı incelemelerin andından İstanbul Valiliği’nde bir açıklama yapan Güler, ”İstanbul’da son yıllarda hiç yaşamadığımız bir doğal afet yaşandı” dedi.
Güler, geçen yıl Eylül ayının tamamında 44 kilogram yağmur yağmışken, uzun yılların Eylül ayının ortalaması 35 kilogram iken, sadece dün ve bugün 220 kilogram yağmur olduğunu belirtti.
Bölgenin tamamında gerekli incelemeleri yaptıklarını ifade eden Güler, ”Özellikle olayın meydana geldiği andan itibaren can güvenliği açısından çok yoğun tedbirler uygulandı. 10 helikopterle havadan müdahale yapıldı. Bu helikopterler arama kurtarma, ambulans ve keşif helikopterleriydi” dedi.
Silivri, ve kırsal alanlarda mahsur kalan vatandaşlara öncelikle botlarla müdahale edildiğini belirten Güler, Selimpaşa’da sahildeki sitelerin bulunduğu bölümde 3 binanın yıkıldığını, 800 konutun su altında kaldığını, Silivri’de de 900 evin su baskınına maruz kaldığını bildirdi.
Silivri’de 8 okul, devlet hastanesi, sağlık ocağı ve spor tesislerinin de sudan etkilendiğini ifade eden Güler, Silivri’de 8 aracın sele kapıldığının ve 20 sandalın battığının tespit edildiğini kaydetti.
AĞAÇ VE ÇATILARDAN KURTARDILAR
Silivri’de evlerinde mahsur kalan vatandaşlardan bazıları balkon ve çatılara çıkarak, bazıları da ağaçlara tırmanarak sel sularından korunmaya çalıştı.
Bölgede mahsur kalan yüzlerce kişinin kurtarılması için yoğun bir çalışma yapılıyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve 1. Ordu Komutanlığı’na bağlı birer helikopter de mahsur kalan vatandaşları çatılardan, balkonlardan ve ağaçlardan kurtardı.
Evlerinde mahsur kalanları kurtarmak için İstanbul İtfaiyesi ve Silivri Belediyesi’ne bağlı ekiplerce de çalışmalar yürütülüyor. Sivil Savunma ekipleri de evlerinde mahsur kalanları botlarla kurtarıyor.
Görgü tanıkları, denizle sel sularının birleşmesi sonucu 20-30 metre genişliğindeki kumsalın da sular altında kaldığını, çok sayıda aracın da sel sularıyla denize sürüklendiğini kaydetti.
Bu arada, çalışmalar sırasında bir jandarma aracı ile 2 iş makinesi sele kapıldı.
Bölgeye gelen dalgıçlar da su altında arama-kurtarma çalışmalarına başladı.
KIZILAY’DAN YARDIM MALZEMESİ
Türk Kızılayı, Silivri’de yaşanan sel nedeniyle bölgeye ekip ve insani yardım malzemesi gönderdi.
Türk Kızılay’ından yapılan açıklamada, selden şu ana kadar 4 vatandaşın hayatını kaybettiğinin kesinleştiğini, Silivri’de bazı yerleşim yerlerinin de su altında kaldığını ve bölgedeki çiftliklerde büyükbaş hayvanların da telef olduğun hatırlatıldı.
Silivri ilçesinde özellikle Prof. Dr. Necmi Ayanoğlu Silivri Devlet Hastanesi, Selimpaşa Acil Yardım ve Travmatoloji Hastanesi, Şerife Baldöktü Sağlık Ocağı, hasar görmüş, sağlık hizmeti verilemez hale geldi. hastalar ve kamu sağlık çalışanları ciddi mağduriyet yaşadı.
Yapılan araştırmalar sonucunda mal ve can kaybına neden olan bu ağır faturanın nedeninin; kamu sağlık kurum ve kuruluşlarının dere yataklarına ve/veya kenarına kurulması, dere yataklarının yanlış şekilde kapatılması ve imar planlarının mevzuata ve bilimsel gereklere aykırı yapılması olduğunu belgelerle tespit edildi.
1- Silivri Belediye Başkanlığı tarafından 2005 yılından itibaren Silivri’ye “dev bir hastane kurulması” için girişimlerde bulunulduğu kamuoyuna duyurulmuştu.
2- Hastanenin inşa edilebilmesi için önce Silivri Belediye Meclisi tarafından plan tadilatı onaylanmış, böylece imar planında değişiklik yapılarak devlet hastanesi plan notu düşülmüştü.
3- Belediye Meclisi’nin bu kararı, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 14.11.2005 tarihli oturumunda kabul edilmiş ve devlet hastanesi yapımı 2006 yılı yatırım programına alınmıştı.
4- Dönemin Belediye Başkanı Hüseyin Turan tarafından, ihale hazırlık sürecinin tamamlandığı ve hastanenin projesinin bizzat kendisi tarafından çizildiği kamuoyuna açıklanmıştı.
5- Silivri Belediye Meclisi tarafından bu kez ilave bina yapılması ve otopark ihtiyacından hareketle imar planında resmi kurum alanı olarak görülen 1 nolu parselin de bu alana katılmasına karar verilerek imar planı tadilatı yapılmıştı.
6- Değişiklik teklifi, Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından uygun görülmüştü. Meclis kararının “İlgili Kurum Görüşleri” başlıklı bölümünde Zemin ve Deprem İnceleme Müdürlüğü’nün 28.03.2006 tarih, 12734-70-070:10 Gn:14651/407 sayılı yazısında;
“Söz konusu alan, “ÖA3 (Önemli Alanlar-3)” lejantlı sınırlar içerisinde kalmaktadır. özellikle dere vadileri ile ilgili olarak taşkın riski, taşkın sınırı ve dere ıslahları gibi konularda mutlak surette DSİ’den görüş alınması ve önerilecek yaklaşım sınırlarına uyulması, mutlak surette sıvılaşmaya yönelik analizlerin yapılması gerektiği…”
yer almıştı. Oysa bu yönde herhangi bir etüt veya analiz yapılmamış ve taşkın riski, taşkın sınırı ve dere ıslahları gibi konularda DSİ’den görüş alınmadan plan tadilatı teklifi aynen kabul edilmişti.
7- Böylece, Devlet Su İşleri’nin görüşü alınmaksızın 06.07.2007 tarihinde Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından temeli atılan yeni hastane binası, İstanbul İl Özel İdaresi tarafından Bolluca deresi yatağının kenarında inşa ettirilmiş ve hastane 29 Mart yerel seçimlerinden hemen önce 14 Mart 2009 günü hizmete açılmıştı.
8- Anlaşılacağı üzere yapım öncesinde DSİ’nin görüşüne başvurulmadığı gibi, yapımı sırasında da taşkın ve sellere ilişkin hiçbir etüt ve analiz yapılmamış, dere yatağı ıslah edilmemiş ve Hastane dere yatağının kenarına inşa edilmişti.
Sonuç olarak da 08.09.2009 tarihinde meydana gelen yoğun yağış, hastanenin kenarına inşa edildiği Bolluca deresinin taşmasına yol açmış, hastane bodrum katı tamamen sel sularıyla dolmuş, elektrik trafosu, laboratuar birimi, radyoloji, ilaç ve tıbbi malzeme birimi, arşiv, ayniyat ve araç-gereç içeren depo birimi, mutfak ve gıda deposu, morg, mahkum koğuşu, çamaşırhane, ısıtma sistemi ve su deposu sular altında kalmış; malzemelerin büyük bir kısmı, ilaç-gıda gibi sudan etkilenen stoklar tamamen kullanılamaz hale gelmişti.