Bohçorçi-Bohçalı güzel (Bohça götürme)
Derleme Tarihi: 1988
Derleme Bölgesi: Silivri, Fener köy, Gazitepe (Haraçça köyü)
Kaynak Kişiler: Sefer Tatlıcıoğlu, Mustafa Yalçınkaya, Kenan Güngör, Kemal Çelik
Derleyen: Fahrettin Çevrim
Kızlı, erkekli oynanan bir oyundur. Dört dörtlük bir oyundur. Oyuncular üç kez ileri gidip, üçüncü gidişin sonunda, bir kez hızlı olarak bulundukları yerde tam dönüş yaparlar (eğilerek) çökerler ve bir kez doğrulup çökerler. Ellerden tutularak oynanır.
Oyun sevişen iki gencin öyküsünü anlatır. Birbirini seven iki genç, kız babasının evlenmelerine karşı çıkması üzerine, çareyi kızın sevgilisine kaçmasında bulurlar. Bohçasını alan kızın, sevgilisine (bohçasıyla) kaçışında son bulur. Bu kaçış sırasında zaman zaman takip edilip edilmediğini anlamak için, dönüp geriye bakmakta, eğilip kalkarak bir kez daha bakıp yoluna devam etmektedir. Bu olaydan sonra düğün ve nişan törenlerinde bohçanın taşınmasını temsil eden bir oyun olarak oynanır olmuştur.
Fındıkçı
Derleme Tarihi:17.1.1978
Derleme Bölgesi: Silivri, Değirmenköy, Çantaköy, Gelevri.
Kaynak Kişiler: Ömer Tatlıcıoğlu, Sefer Tatlıcıoğlu, Gazi Recep, Ahmet Üstün.
Genellikle Kabadayı ve Arnavut horaları gibi ağır erkek oyunlarından sonra oynanan ve kızlı erkekli sunulan horalardır. Özellikle Arnavutluk topraklarından Türkiye’ye gelen ve bugün Türkiye’nin hemen her yöresinde bulunan Arnavutluk tabir edilen Türk soyunun, Yunanistan’ın bugünkü batı bölgelerinde, Yugoslavya’nın Üsküp ili çevresinde oturan, zamanın Türk topluluklarının oynadığı bir oyundur.
Oyun çok hareketli bir oyun olup, neden Fındıkçı adını aldığı kesin öğrenilmemiştir. Kaynak kişilerin bazıları bu figürlerde bir fındık toplamanın fındığın küfelere konulmasının belirgin olduğunu, bazıları da oyunun adının muhtemelen Türkiye’ye gelişten sonra oyunun yapısal karakterine uyularak Fındıkçı konulduğunu belirtmektedir.
Garaguna
Derleme Tarihi: 29.2.7976
Derleme Bölgesi: Silivri-Değirmenköy, Çantaköy, Gelevri
Derleyen Kişiler: Mümin Tuğlu, Temel Erdoğan
Yalnızca çalgıcıların çaldığı bir havadır. Bu hava eşliğinde ağır başlayıp sonradan hızlanan bir oyundur. Kız ve erkeklerin karşılıklı çıkmaları ve dönmeleri oyuna ayrı bir güzellik katar. Konya yöresinden Yunanistan’ın Nasiliç civarına göç eden ve orada yerleşip tarımla uğraşan bir Türk kavminin hasat sonrası sevincini dile getiren bir oyundur. Bu kavmin adı olan Kara Hunlar zamanla dilde değişerek oyunun bugünkü adı olmuştur.
Patrona
Bugün bütün Trakya’da yıllardan beri oynanan bir oyundur. Tamamen çalgıların nağmelerinden esinlenerek figürler yapılır. Yunanistan’ın Langaza kasabası civarından gelen Türklerin ifadesine göre bu oyun, oyuncuların ısınma havasıdır. Oyuncular düğün ve benzeri eğlencelerde diğer oyunlara geçmeden bu hava ile ısınarak ter atarlar. Daha çok kişisel bir oyundur.
Ek: Bazı kaynaklara göre, oyun bir harman sonu oyunudur. Adından da anlaşıldığı gibi harmanı bitiren kişinin kendisini “PATRON” gibi hissederek oynadıkları bir oyundur. .
Asker
Askere giden delikanlılarca müziğe uyularak geliştirilmiş bir oyundur. Oyundaki ağır hareketler, dönüşü olmayan bir yolculuğa çıkışı, hızlı figürler ise vatan sevgisini ifade eder. Topluluk ve kitle oyunudur.
Kabadayı
Yörenin en eski ve en köklü oyunudur. Tüm Trakya’da senelerdir oynanmaktadır. Oyuncuların, hareketlerinde kabadayılığın tüm karakteri mevcuttur. Oyuncu bu oyunda şahsi olarak yapabildiği tüm kabadayılığı simgeleyen figürleri yapar. Piştovunu (tabancasını) ateşler. İçkisini yudumlar. Davula ayak koyar, diz vurur. Çalgıyı kulağına dayar çaldım. Türkler Rumeli’ye geçtiklerinden bu yana, bu oyunu Debreli ve Kasap oyunu ile birlikte oynamaktadırlar. Caka satma (hava atma) oyunu olarak bilinir.
Kasap
Yöre halkının olduğu gibi Türkiye’nin tüm yörelerinde büyük bir rahatlıkla ve ustalıkla oynanan bir oyundur. Bazı nüans farkları ile İstanbul kasabı, İspanyol kasabı, Trakya kasabı olarak bilinir, oynanır. Oyun bir kitle oyunudur ve büyük bir özelliği başı çekenin devamlı değişmesi ve becerisini herkese göstermesidir.
Karşılama
Derleme Tarihi: 1974
Derleme Bölgesi: Silivri ve köyleri
Derleyen Kişiler: Mümin Tuğlu, Temel Erdoğan
Adının da belirttiği gibi, tamamen karşılama türünde ve kadınlar arasında oynanan bir oyundur. Oyuna sağ ayakla başlanır. Daha sonra sırasıyla devam eder. Üç ayaktan sonra ayak burnu yere konarak bir es yapılır. Sonra aynı figürlerin tekrarı ile devam edilir. Oyunda karşılıklı geçişler vardır. Bu geçişler düz ve çapraz şekilde devam eder. Vücut hareketi serbest olup müziğin ritmine göre omuzlar titretilir. Bu omuz titretme anında kollar ayak figürleriyle uygun bir şekilde sağa sola sallanır.
Peresenya (Geçti bir yaz)
Yavuklusunun başka biri ile konuştuğunu duyan bir delikanlının yalnızlığını belirten ezgisi olarak bilinir. Fakat esası gelin evinden, damat evine gönderilen Tupişkeş denilen baklava tepsisinin çıkarılması anında aile fertlerinin takılarını belirten, methiyeleri ifadelendiren sözlü bir oyun havasıdır. Hem oynanır hem de aile fertlerine methiyeler söylenir. Oyundaki figürler, baklava tepsisinin el değiştirmesini ifade eder. Oyunun kökeninin Drama, Serez, Kavala bölgesindeki Türkler olduğu ve o bölgeden gelip tüm Trakya’da oynandığı bilinmektedir. Çift karakterli bir oyundur. Bazen Karşılama bazen de Hora tipinde (ikisi bir arada) oynanmaktadır.
Samyotisa (Güzel gözler)
Kendisini görmediği halde, penceresinin kepenkleri arasından gördüğü gözlerinden dolayı bir kıza âşık olan ve bu aşkı uğruna bir ezgi yazan sonra da dağlarda ömrünü tüketen bir aşığın, yaşamını canlandıran bir oyundur. Olayın Yanya civarında geliştiği söylenmektedir. Ezginin sözleri bilinmemesine rağmen, oyunun teması tam olarak bilinmektedir. Yörede Geçti Bir Yaz’ın ardından oynanan, sevilen, çift karakterli bir oyundur.
Kampana
Derlerme Tarihi: 12.12.1977
Derlerme Bölgesi: Silivri, Değirmenköy, Akören, Fenerköy
Derleyen Kişiler: Hüseyin Kıvılcım, Mustafa Akan
Patrona gibi oyunlardan önce oynanan, oyuna giriş ve ısınma havasıdır. Seri ve çabuk el ve ayak hareketleri gerektirir. Hem Hora hem de Karşılama türünde çift karakterli bir oyundur. Oyunun kaynağı, Batı Trakya’da özellikle Yunanistan’da yerleşen eski Türk boylarıdır. Kampana adının anlamı, başlangıçtır. Bu açıdan düşünülürse oyunun bir başlangıç ve bitiriş oyunu olduğu anlam kazanır.
Bubuşka (Şak şak)
Yunanistan’ın Kozan vilayeti yöresindeki Türklerin geliştirdiği bir oyundur. Oyunun esas anlamı el ve ayakların davul tokmağına ne denli uygun olduğunu göstermektedir. Düğünlerde gelin karşılama havası olarak, damat evinin delikanlılarınca çok sık oynanır.
Tikveş Horası (Tikveşli)
Derleme Tarihi: 1979
Derleme Bölgesi: Silivri ve Silivri Germeyan köyü
Derleyen Kişiler: Mümin Tuğlu, Temel Erdoğan
Kaynak Kişiler: İsmail Çırak, Kara Yusuf
Sadece erkeklerin oynadığı, Hora tarzı bir oyundur. Germeyanoğulları tarafından kurulduğu bilinen ve bugün Değirmenköy adını alan köyü 93 harbi sonrası Tikveş bölgesinden gelerek yerleşmiş muhacir halkın oynadığı ağır ve erkeksi bir oyundur. Baştaki ağır figürler, oyuncuların oyuna ısınmasını, davul zurnaya uyum sağlamasını, süre ilerledikçe figürler ise oyunun karakterini içerir. Oyun bir yönü ile Kabadayı ve Arnavut horalarını anımsatır.
Gayda (Arnavut gaydası)
Derleme Tarihi: 1985
Derleme Bölgesi: Silivri ve civan
Derleyen Kişiler: Güngör Postacı, Gökhan
Yalnızca erkeklerin oynadığı bir oyundur. Baştaki ağır figürler oyuncuların oyuna ısınmalarını, davul zurnaya uyum sağlamalarını amaçlar. Süre ilerledikçe figürler hızlanır. Oyun bir yönü ile Kabadayı ve Tikveşli horalarını anımsatır.
Findan
Derleme Tarihi: 1979
Derleme Bölgesi: Silivri, Değirmenköy, Gümüşyaka
Kaynak Kişiler: İsmail Çırak, Yusuf Germeyanoğlu, Ayşe Oruç, Gülşen Yörük
Trakya’da Gacal tabir edilen, özellikle Değirmenköy dolaylarındaki Yörük tabir edilen, bu bölgeden çıkmamış Türklerin Rumeli’ye geçişleri ile belirtilen bölgelere gelip, yerleşmiş olan Türk soyunun çok eski yıllarda oynadığı bir oyundur. Oyun tamamen bağımsız olarak en az iki, en çok altı kişi ile oynanır. Karşılama tarzı bir oyundur.
İki Telli (Çiftetelli)
Derleme Tarihi: 1974
Derlerne Bölgesi: Silivri ve köyleri
Karşılama türünün en güzel örneklerindendir. Yalnız kadınlar, yalnız erkekler veya kızlı erkekli olarak da oynanır. Oyuncu sayısı önemli değildir. Genelolarak kadın oyuncular bu oyunda daha kıvrak daha kadınsı oynarlar. Oyunda ayak figürlerinin yanı sıra, kalça, omuz ve kol hareketleri de önemli yer tutar. Oyuncular, karşılıklı geçme, kendi etrafında dönme gibi hareketler yaparlar. Oyuna sağ ayakla girilip, sağ adım atılır, sol ayak sağ ayağın yanına getirilirken seri bir hareketle (ritimle) ayaklar üzerinde sekilip oynanır. Bu oyun boyunca devam eden ayak figürüdür. Oyuncuların kolları hafif yana açıktır. Oyunun ritmine uygun şekilde parmakları çıtlatmak suretiyle ritme iştirak edilir. Serbest karakterli bir oyundur. Her oyuncu şahsi figürler yapabilir. Oyuncular birbirine tutunmaz. Ekip başı yoktur.
Arzu ile Kamber
Derleme Tarihi: 5.3.1981
Derleme Bölgesi: Silivri ve köyleri ile Malkara ve köyleri
Derleyen: Mümin Tuğlu
Kaynak Kişiler: Nezihe Evren, Tevfik Gültunca
Kızlı, erkekli oynanan bir oyundur. Oyunun özelliği duraklı oynanmasıdır. Oyuncular kendi eksenleri etrafında ve arkaya dönerek oynarlar, dönüşlerde kollar bırakılır, döndükten sonra tekrar tutulur. Oyun birbirini seven Arzu ve Kamber isimli iki gencin öyküsüdür. Fakat kötü karakterli kişilerin araya girmesi ile kavuşamazlar. Birlikte kaçmaya karar verirler, ancak kaçarken Arzu’ya göz koyan Ağanın adamları tarafından vurulurlar. Vurulduktan sonra yerde yan yana mezarları yapılır. Mezarları arasında kavuşamadıklarından kara çalı biter.
Ek: Rivayete göre, onları ayıran veya öldüren cadı, öbür dünyada da kavuşmasınlar diye ikisinin arasında intihar etmiş ve kara çalı olmuştur.
Arnavut Havası
Derleme Tarihi: 1988
Derleme Bölgesi: Silivri, Fenerköy, Gazitepe (Haraçça) köyü
Derleyen Kişiler: Fahrettin Çevrim, Gökhan Küçük
Kaynak Kişiler: Sefer Tatlıcıoğlu, Mustafa Yalçınkaya, Kenan Güngör, İsmet Şeker
Oyuna sağ ayakla başlanır. Oyun başlayınca, olduğu yerde (kendi ekseni etrafında) bir kez dönen oyuncu, sağ ayağını davul üzerine koyar. Oyunun önemi ekseni etrafında dönüşler yapılmasıdır. Yalnız erkeklerin oynadığı bir oyundur. Oyunda, kabadayılığı ve cesareti simgeleyen tüm figürler vardır, Başlangıcı bu şekilde üç-beş figür devam eden oyun, daha sonra hızlanır. Oyun ellerden tutularak oynanır,
Not: Dalyana (Dalyan), Tuvari, Sürto, Koca Yusuf oyunları, yörede oynanan ancak henüz derlemesi, öyküsü çıkarılmamış oyunlardır.
YÖRESEL ÇALGILAR:
Karakteristik çalgı, davul ve kaba zurnadır. Ancak günümüzde zurnanın yerini klarnet almıştır. Bunun nedeni, klarnetin yöre oyunlarını daha zengin bir ritimde çalabilmesidir. Bu nedenle yörede zurna çalan yok gibidir. Çift davul, çift klarnet, tek davul, çift klarnet veya tek davul, tek klarnet olabilmektedir. Klarnet çift ise biri dem tutar, Kapalı kadın meclislerinde veya davul ve klarnetin bulunmadığı (o anlık) açık meclislerde kadınlar, darbuka veya daire ile oyunlarını oynarlar. Davul zurnadan ayrı olarak gayda (tulum), kabak kemane, bağlama gibi çalgılar da kullanılmaktadır. Son zamanlarda düğünlerde ince saz (keman, cümbüş, ud) aletleri de kullanılmaktadır.