Fatih (Kale) Mahallesi

Eski kale surları içinde kalan kısma verilen addır. Buraya zaman zaman Kale Mahallesi, Yahudi Mahallesi de denilmiştir.

Silivri Türklerin eline geçtikten sonra, Türk­ler bu mahalleye yerleştirilmiş, Apokok Ki­lisesi camiye çevrilip bir müddet o ma­hallede kaldıktan sonra Rum, Ermeni ve Yahudiler arasında oturmaktan bıkan Türk­ler yavaş yavaş sahile inip orada (ço­ğunlukla mezbahanın bulunduğu kısma) ev yapıp yerleşmeğe başlamışlardır.

Bu du­rumda kale içinde çok az Türk kaldığından camiye de ilgi azalmış, sonunda kale içinde hiç Türk kalmayınca zamanla cami de hara bolmuş, sonunda Balkan Harbi’nde Bul­gar istilasında son kısmetini de alıp, cami minaresiyle beraber Bulgarlar tarafından yı­kılmıştır. Bu mahallede Türklerle beraber Rumlar, Yahudiler, az miktarda da Er­meniler oturuyorlardı.

Rumların büyük bir kısmı mübadelede (değişimde) Yu­nanistan’a, pek az bir kısmı da İstanbul’a göç ettikleri için bu mahallede hiçbir Rum kalmamıştı. Buna karşın 1955 yıllarına kadar 6-7 aile Yahudi bulunuyordu, bun­ların da bir kısmı İsrail’e göç ettiler, zeki ve açıkgöz olan büyük bir kısmı İstanbul’da ti­cari hayatını devam ettirdi. O yıllarda bir aile de Ermeni vardı, bu ailenin çocukları da İstanbul’da refah içinde yaşamaktadırlar. Bu mahallede cumhuriyetten önce üç Rum, bir Ermeni kilisesi ile 1960’lı yıllara kadar bir Yahudi havrası bulunuyordu. Zengin Rumların görkemli konakları mahallenin batı duvarları üzerinde bulunuyordu.

Ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi’nin 17. yüzyıl ortalarında yazdığı Se­yahatnamesi’nde Silivri kale mahallesinden şu şekilde bahsetmektedir: “Yalçın bir tepe üzerinde, dört köşe olarak yapılmış güzel bir kaledir. Kırkyedi kulesi, kuzeye açılan bir (esasında 3) kapısı vardır. Çevresinin uzunluğu 2500 adımdır. Kale içinde 500 adet üstü kırmızı kiremitle örtülü ev olup 12000 nüfusu vardır. Kaledeki Hünkâr Camii (Fatih Camii) kiliseden çevrilmiştir. Han, hamam, bağ bahçe falan yoktur. (Bir hamam vardı) Saraylardan Haydar Ağa Sa­ray’ denize bakan güzel bir saraydır”.

2023 sayımına göre Fatih Mahallesi’nde toplam olarak 6.796 kişi oturmaktadır.

Ön görünümde YALI, arka görünümde Kale üstünde KALE MAHALELERİNİN bir bölümünün o tarihteki görünümü.

Fotoğrafın ön görünümünde solda görünen tek katlı çok pencereli yapı Rum Sanayici STAMULÎSİN un fabrikalarından birinin bir kısmının görünümü. O binanın 30 metre arkasında bizim çocukluğumuzda aşağı (arka) bahçe dediğimiz futbol maçları yaptığımız boş bir bahçe.

Kale SURLARININ üstünde görünen evler, sağdan sola sırayla görünen iki katlı ahşap ev Nasliçli Aslan ağanın oğlu Cihat Elmasın evi, onun hemen yanında Kale burcunun üzerine oturtularak daha Rumlar zamanında yapılmış o tarihlerde ve halen Sarıbekir ailesinin Yusuf-Necip Sarıbekir’in babası İhsan ve amcası Zeki Sarıbekşr’in konağı. Sarıbekir ailesi SARTEN A.Ş.yi kurmadan önce Silivri’de zahirecilik ve yoğurt imalat işi yapıyorlardı.

O konağın hemen yanındaki ev 1924 mübadillerinden NASLİÇLİ  Fırıncı Sezai Öney’in evi, yanında ev yine 1924 mübadil göçmenlerinden Dramalı çarşıda çorbacı dükkanı olan Sert Kahyanın Hasan’ın evi, onun yanındaki ev Cafer Özkan’ın ağabeyi Nasliç mübadili altın dişli Salih Özkan’ın evi. Onun yanında görünen ev Dramalı mübadil İhsan Nalbantoğlu’nun evi, onun bitişiğinde mübadil Dramalı Kahveci Şaban ağanın evi ve onun yanında da en son görünen yine Dramalı fırıncı Mehmet Kızıltan’ın evi.

Kale duvarları ve burçlarının üzerinde bulunan evler 1924 Mübadelesinde Bu evleri terk eden Rumlardan kalan, zemin katı taş bir ve ikinci katı cumbalı ahşap üç katlı evler Selanik göçmenlerine (Nasliç ve Dramalılara) İskân evleri olarak verilmiştir.

Bu hemen kale sırtında bulunan tüm evler deniz manzaralı evler ve önleri hiç bir zaman kapanmayan evlerdir.

Bu kale sırtında bulunan evlerin giriş Tavanlı Çeşme sokak ve devamı olan Fethi Elmas sokağa bakarlar bu iki sokağın sağ tarafta kale üzerinde kalan tüm evler Piri Mehmet Paşa, bu sokakların karşı tarafında yani solunda kalan tüm evler ise  Fatih mahallesi sınırları içinde kayıtlıdır.